Bir de tarihi boyunca bu kupayı kazanan takımların listesini vereyim: (uefa.com)
- 1998 - 1999 S.S. Lazio
- 1997 - 1998 Chelsea FC
- 1996 - 1997 FC Barcelona
- 1995 - 1996 Paris Saint-Germain FC
- 1994 - 1995 Real Zaragoza
- 1993 - 1994 Arsenal FC
- 1992 - 1993 Parma FC
- 1991 - 1992 Werder Bremen
- 1990 - 1991 Manchester United FC
- 1989 - 1990 UC Sampdoria
- 1988 - 1989 FC Barcelona
- 1987 - 1988 KV Mechelen
- 1986 - 1987 AFC Ajax
- 1985 - 1986 FC Dynamo Kyiv
- 1984 - 1985 Everton FC
- 1983 - 1984 Juventus
- 1982 - 1983 Aberdeen FC
- 1981 - 1982 FC Barcelona
- 1980 - 1981 FC Dinamo Tbilisi
- 1979 - 1980 Valencia CF
- 1978 - 1979 FC Barcelona
- 1977 - 1978 RSC Anderlecht
- 1976 - 1977 Hamburger SV
- 1975 - 1976 RSC Anderlecht
- 1974 - 1975 FC Dynamo Kyiv
- 1973 - 1974 1. FC Magdeburg
- 1972 - 1973 AC Milan
- 1971 - 1972 Rangers FC
- 1970 - 1971 Chelsea FC
- 1969 - 1970 Manchester City FC
- 1968 - 1969 ŠK Slovan Bratislava
- 1967 - 1968 AC Milan
- 1966 - 1967 FC Bayern München
- 1965 - 1966 BV Borussia Dortmund
- 1964 - 1965 West Ham United FC
- 1963 - 1964 Sporting Clube de Portugal
- 1962 - 1963 Tottenham Hotspur FC
- 1961 - 1962 Club Atlético de Madrid
- 1960 - 1961 ACF Fiorentina
4 yorum:
peki benim bir sorum olacak yazının bir satırından esinlenerek. cup winner' cup hala devam ediyor olsaydı şu anda ki konum itibariyle hangi türk takımları bu turnuvada başarı kovalayn ekip olmaya daha yakın olabilirdi? avrupada büyük başarılara imza atmış olan galatasaray mı? işleri avrupada yaver gitmeyen fenerbahçe mi? avrupa namı taraftarlarıyla sınırlı kalan beşiktaş mı? yoksa eski görüntüsünden çok uzakta olan trabzonspor mu? yada ligimizde her sene çıkan sürpriz takımlardan(v.manisa-sivasspor yada bursaspor gibi) biri olabilir miydi o takım?
mustafa(blog izleyicisi)
Öncelikle teşekkür ederim. Eğer bu sezon itibariyle konuşmamı istiyorsan, benim şahsi fikrim bu tip bir başarıya en yakın takım Fenerbahçe olurdu. Cristoph Daum' un maç içinde yapıyor olduğu -yalnızca- kazanma taktiği bu tip turnuvalarda işe yarayabilirdi. Mesela, geçen hafta oynanan Kayserispor maçında, dakika 80 küsur, şampiyonluğa oynayan bir takımsınız ancak form durumunuz da pek iyi değil ve çok eksiğiniz var. İşte tam bu sırada Kayseri akın akın kalenizi zorluyor ve maçı kazanmak adına yapabileceğiniz çok kısıtlı değişiklikler var ancak Daum gidip oyuna Deniz' i alıyor, işte burda düşüncesi çok açık; puansız dönmeyeceğiz diyor Daum. Herhangi bir teknik adam medya baskısı, taraftar baskısı, güvensizlik gibi şeylerle boğulup oyuna forvet sokup maçı kazanmaya giderken, kalesinde golü görüp kaybederdi. Ama Daum' un yapısı ve mantığı farklı.Tabi bazen bu yapı kaybettiriyor da:) Uzun lafın kısası, toplamda 2 tur geçip, çeyrek ve yarı final maçlarına kalınıyor olan bir turnuvada Daum takımı bir yerlere getirebilirdi. Bu tabi ki sadece benim fikrim. Gelelim Rijkard' a ve Avrupa ruhunu benimsemiş Galatasaray' a. Hücum oyununu gerçekten iyi oynayan Cim Bom, üzerine önde baskı kuran takımlara karşı çok hassas bir hal alabiliyor. Bunun örneğini bir kaç kez gördük. Ancak, bu turnuvaya katılan takımlar zaten kendi liglerindeki bir başka kupa turnuvasını kazanarak geldiklerinden, turnuva şartlarını benimseyerek oynuyorlar. Bu da beraberinde kontrollü bir oyun sistemini getiriyor. Böyle bir sistemle de Galatasarayın karşısına çıkmak bence intihar olurdu. Genel bir görüşle Galatasarayın da başarısı olasıdır. Mesela bu sezon için devam edersek, İngiltere' de kupayı Chelsea finalde Efverton ı yenerek almış, İspanya da Barcelona finalde Bilbaoyu devirmiş, İtalya Kupası nı Sampdoriayı deviren Lazio, Fransa Kupasını Rennes i finalde yenen Guingamp almış(Guingamp alt ligden),Hollanda Kupasını Twente yi finalde deviren Herenveen almış, Almanyada Werder Bremen finalde Leverkusen' i yenmiştir. Türkiye Kupasını da finalde Fenerbahçeyi yenen Beşiktaş kazandı hatırlayacağınız gibi. Neden final maçlarını da yazdım? Bu takımlardan Chelsea, Barcelona ve Beşiktaş Şampiyonlar Liginde mücadele ettiğinden bizim kupamıza finalist diğer takım katılacaktı. O zaman önde gelen ligler için, Everton, Atletic Bilbao, Guingamp, Lazio, Werder Bremen, Herenveen ve Fenerbahçe. Şimdi ben de size soruyorum, böyle bir durumda, bu 7 takım arasında Fenerbahçe nin şansı yok mu???
fenerbahçe 09-10 sezonuna çok silik başladı aslında , evet 10 maç üstüste kazandılar bunun neresi silik diyebilirsin ama şu vardı ki oynadığı futbol , dünya futbolundan çok uzakta sadece bireysel birkaç iş yapan adamın sahada birkaç dakikalık varlığı ve hırsı ile bulunan goller ve ardından gelen galibiyet serisiydi bu 10 maç. (ki sayısını tam hatırlamamkla beraber bir çoğunun son dakika golleri ile geldiğinide belirtmek isterim). evet haftalar geçtikçe bu oyun daha da düzenli bir hale ; 90 dk. top yapan, pozisyonlara giren, organize ataklar yapan bir takım görüntüsüne dönmeye başladı(özellikle derbi maçında ve sonrasında). ancak şu var ki bu tür kupalarada küçük takımların başarı kaydetmelerinin nedeni herkesin tahmin edebileceği gibi avrupa arenası oluşu. yani oyuncu mantelitesi değişiyor bu tür maçlara çıkarken. kendini göstererek daha iyi kulüplerde , daha iyi paralara oynamak istiyor topçular ve avrupa maçlarında varını yoğunu ortaya koyuyor. bu uğraş eğer futbol kurallarıyla da birleşirse de sonuçta küçük bütçeli takımların büyük başarısı olarak tarih sayfalarında kalıyor.
sözümün özü benim görüşümdür aslında. o da galatasarayın daha başarılı olabileceği kanısında olduğumdur. çünkü ne beşiktaş , ne de oyun stilini tartıştığımız fenerbahçe avrupa da oynamak nedir bilmiyorlar. galatsaray kulüp ruhu nasılsa bunu başarıyor. hangi oyuncu gelirse gelsin ve hangi teknik adamlarca yönetilirse yönetilsinler bu ruhla sahaya çıkıp gerekeni yapmak için çok uğraşıyorlar. 2000 yılında başardılar da. o takımdan bir A.C Milan teknik direktörü , bir Inter sol kanat oyuncusu ve bir Inter forveti çıktı. ama hiçbiride tutunamadı o ayrı mesele.
Ben zaten Galatasaray başarısız olur demedim. Ben yalnızca bu sezon için konuştum ve Fenerbahçenin bu turnuvaya katılabileceğini anlattım. Her neyse, Fenerbahçenin derbiden sonra iyi futbol oynamaya başladığını belirtmişsin zaten yorumunda. Umuyorum ki Avrupa Liginde her iki takımın da başarılı grafik çizdiklerini görürüz. Ve umarım yine Avrupa ekiplerinin farklı mevkilerini bizim oyuncularımız doldurur ve bu kez daha da başarılı kariyerlere imza atarlar.
Yorum Gönder