18 Aralık 2009 Cuma

Avatar


Birkaç zamandır yoğunluktan dolayı yazamıyordum. Pascal sağolsun tek başına sırtladı işleri.Şimdi de zaten futbolla değil sinemeyla ilgili yazıcam. Zira dün akşam Sinema Ekolay sağolsun bu yılın merakla beklenen filmi Avatar’ın galasına gittim. Tatilya’daki çocukluk deneyimini saymazsak ilk defa 3 boyutlu olarak bir film izleyecektim. Çok derine girmeyeyim ama zaten çizgi filmi olduğu için konusunu söylersek ayıp etmiş olmayız. Hikaye klasik aslında. Zalim insanoğlu geliyor ve para uğruna bir bölgede yaşayanları oradan atmaya çalışıyor. Kızılderili hikayesine de benzetilebilir, Sulukule üzerindeki Kent Dönüşüm Projesine de. Daha önce Kill Bill deki klasik intikam hikayesini nasıl Tarantino gözünden bambaşka bir şekilde izlediysek, bu defa da James Cameron’unj bu klasik hikayeyi yorumlamasına şahit olduk. İyi ki de olduk. Tam bir görsel şölen. Herkese tavsiye ederim. Sinema EKolay'a da tekrar teşekkür ederim.

Edit: Efendim itüsözlükten bir feseler nikli arkadaş şöyle bir bilgi göndermiş:"yazında bu filmin çizgi filmi var diye bir bilgi vermişsin. çizgi film olan avatar'la james cameron'un avatar'ı birbirinden tamamen farklı şeyler. james cameron, avatar'ın sinemada kullanılacak isim hakkını aldığında (14 yıl önce) bahsettiğin çizgi filmi olan avatar daha yayınlanmaya başlamamıştı bile. bu yüzden çizgi film olan avatar'ın sinema filmi (2010) gösterime girdiğinde adı sadece" the last airbender" olacak. mahkeme kararıyla.." yani neymiş izlemediğin çizgi film hakkında yorum yapmayacakmışsın.

Hiç yorum yok: