Başlık iddalı biliyorum. Tüm takımları incelemedim açıkcası, ama rakamlar iddialı. Anlaşılan o ki kurban bayramı benim ve Pascal için futbol açısından verimli geçti. Ben de Pazar günü İstanbul 1. Amatör küme 1. grupta yer alan Fenerköy’ün maçını izledim. Anne tarafım Fenerköy lü olduğundan duygusal bir bağım da vardı zaten. Takımın renkleri çok da şaşırtmayacak şekilde sarı lacivert. Arması da Fenerbahçe armasına benziyor. Ama bugüne kadar oynadığı 11 maçta tam 78 gol artarak maç başına 7’den fazla bir gol ortalamasına oynuyor. Hedef Süper Amatör. Takım başkanı aynı zamanda muhtar. Takımda Fenerköylü olan 2 isimden birisi de Başkanın oğlu Tolga(fotoğrafta en sol, ayakta). Beşiktaş altyapısından yetişmiş sonra Fenerbahçe’ye transfer olmuş. 19 yaşında.A takıma alınmayınca ve bonservisi de verilemeyince çareyi bir sene futbolu bırakmakta bulmuş. Gelen teklifleri de beğenmeyince Köy’ünün takımında yer almış. 3 numara giyiyor ve sol bek oynuyor. Fiziği ve bindirmeleriyle,ortalarıyla başarılı. Defansif özelliklerini görmek pek mümkün olmadı zira karşı takım çok atak değildi.Takımın iskeleti duyduğum kadarıyla Edirnespor’dan alınmış. 10 numra giyen ve aynı zamanda kaptan olan arkadaş da başarılı arapaslarıyla göz doldurdu. Takımın ilk golünü de cezasahası dışından vurduğu bir şutla o kaydetti. 11 numara sol açık/forvet oynayan arkadaş da hızıyla ve dripling yeteneğiyle geçer not aldı. Birdiğer süpriz ise bir arkadaşımın kardeşi olduğunu öğrendiğim 8 numaralı Gökhan. Joker olarak her yerde oynadı aslında. Sağ kanatta başladı ama sonlara doğru defansif orta sahaya döndü. Bence orada daha başarılıydı. Topla biraz ağır, baskı altında kalırsa ne yapar bilemem ama kısa paslarla,oyunu boşa taşımasıyla,kısacısıyla oyun zekasıyla o da tam not alanlar arasındaydı. 1990 doğumlu imiş. Bence bu saydığım oyuncular daha üst liglerde,profesyonel liglerde rahatlıkla oynar. Sonuç itibariyle maç 6-1 bitti. İki gün öncesinde izlediğim Bursa-Gs maçından çok daha keyifli idi. Bu takıma dikkat diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder