30 Ocak 2011 Pazar

B.A.M.

Tarihinde 17 lig şampiyonluğu, Uefa Kupası, Süper Kupa bulunan 100 küsür yıllık bir kulüptür Galatasaray. Fakat ne yazıktır ki dün gece sahada sarı-kırmızılı formanın içindeki sözde futbolcular, ne bu şanlı tarihi, nede cefakar taraftarın verdiği desteği hak edecek oyunu ortaya koyamadılar, acizdiler.

Sivasspor maçında, bilmem uzun süredir beklediğim dost meclisinde izlememden mi, yoksa takım hakikaten iyi oynadığından mıdır umutlanmıştım. Sahada isteyen, ısıran takımımı görmeyi özlediğimden, en ufak bir baskıda heyecanlanabilme potansiyeline erişmemdi belkide beni umutlandıran. Ancak dün gece gördük ki umutlanılacak hiç birşey yokmuş. Sorumlu tutularak gönderilen Rijkaard'ın Galatasaray'ı ile umut bağlanılan Hagi'nin Galatasaray'ı nerdeyse birmiş.

Dün geceden bir istatistik, dk. 53 iken ekranlarımızın sol altında belirdi. İsabetli ortaları gösteren bu istatistik, Galatasaray'ın ne kadar aciz bir oyun ortaya koyduğunun kanıtı gibi aslında: 0/12. Yani meali, bu mazisi nice olan takım yıl 2011 iken son şampiyonla oynadığı rövanş maçında 53 dakikada 12 defa orta yapmayı denerken, bunlardaki başarı oranı 0(yazıyla sıfır!).

B.A.M. başlığının nedeni ise açık aslında. Barış,Ayhan,Mustafa 3'lü orta sahasının oluşturduğu bu ünlem, dün gecede taraftarın ömründen ömür almayı eksik etme. Barış hemen sakatlanıp çıktı belki ama alternatifinin M.Sarp oluşu ve oynadığı 79 dakika ile ömrümden götürdüğü 7 yılın hesabını vermesi gerekenler beri gelsin. Önünde 20 metre boş alan varken, arkasında markajda olan Sabri'ye pas atması artık ulaştığı son nokta oldu M.Sarp'ın. Evet Barış en masumu belki dün gece için ama Ayhan bir o kadar suçlu. O pazubandı takmanın anlamını bilmediğini zannettiğim, biliyorsa eğer akıl sağlının yerinde olmadığı kesin olan Ayhan'ın dün gece Galatasaray kulübü ile ilişkisi tamamen bitmiş olmalıdır. Keza M.Sarp'ın da olduğu gibi.

Kaleci konusunda açıkcası söylenecek pek fazla birşey yok. Takımın acizliğinin ana nedeni, aciz yönetim olduğu için, bu aciz yönetim de gidip adam akıllı kaleci alamadığı için Ufuk'un yediği golde ona hiç ama hiç kızamıyorum. Ligin dibine demir atmış Bucaspor Bodo/Glimt takımından sezon sonuna kadar, 19 kere Estonya milli formasını giymiş, halen 2. kaleciliğini yapan Pavel Londak'ı kiralayabiliyorken, Galatasaray'ın 33 yaşında, sadece 3defa milli formayı giymiş Robinson Zapata'yı getirmesi ne kadar adam akıllı bir kaleci transferidir ona siz karar verin.

"Bu takım nasıl tekrar başarılı olur?" sorusuna verebilecek son cevabım kaldı. Belki de son bir komplo teorisi. "Hagi Futbol A.Ş.'nin başına geçsin, orta düzeyli (Rijkaard gibi popüler değil ama Hagi kadar da yetersiz olmayan) bir teknik direktör getirilsin." Çünkü belli birşey var ki, Hagi bu takımı oynatamıyor. Yıl 2011 ve hala Galatasaray takımı savunma ağırlıklı bir taktik izliyor. Yönetimin ne olacağı belli değil şuanda. Birde o kanatta bir değişiklik olursa, kaymaklı ekmek kadayıfı olur işte.

Hiç yorum yok: